Cinsel işlev bozuklukları, doyumlu bir cinsel yaşamı olanaksız hale getiren oluşumlardır. Cinsel yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi, bireylerin sosyal yaşamlarında oldukça önemli etkilere sahiptir.

Cinsel işlev bozuklukları, doyumlu bir cinsel yaşamı olanaksız hale getiren oluşumlardır. Cinsel yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi, bireylerin sosyal yaşamlarında oldukça önemli etkilere sahiptir. Öyle ki, bireyin ruhsal durumu bile cinsel yaşamının nasıl olduğuyla yakından ilgilidir. Cinsel işlev bozukluğuna sahip bireylerin cinsel yaşam döngüsü büyük zararlara uğramakta, kişinin bireysel yaşamına etki olumsuz etki etmesinin yanı sıra, karşı cinsle arasında büyük uçurumların oluşması da kaçınılmaz hale gelmektedir. Cinsellik döngüsü birden fazla aşamanın bir araya gelmesiyle oluşmaktadır. Cinsel işlev bozukluğu bu aşamaların herhangi birinde oluşabilmektedir. Cinsel istek, kadın ve erkekte uyarılma ve orgazm cinsel aktivitenin eksiksiz olarak oluşması için gereken aşamalardır.

• Cinsel isteksizlik
• Cinselliğe karşı tiksinti duyma halleri
• Sertleşme sorunu
• Kadında cinsel uyarılma eksikliği
• Erkek veya kadında orgazm olamama
• Erken boşalma
• Birleşme anında ağrı duymak cinsel işlev bozukluklarına verilebilecek örnekler arasında yer almaktadır.

Bireyde bu bozuklukların biri olabildiği gibi, aynı anda birden fazla sayıda cinsel bozukluk da olabilmektedir. Örneğin sertleşme sorunu olup tedavisini yaptırmayan bir birey, zamanla cinsel hazza karşı ilgisini kaybederek sorunun daha da büyümesine yol açabilmektedir.

Cinsel işlev bozuklukları genellikle psikolojik kaynaklı olup, birkaçı dışında ilaç tedavisine cevap vermeyen durumlardır. Cinsel işlev bozukluklarının tedavi yöntemi ise, psikoterapi uygulamalarıdır. Bu tedavi yöntemi bireye cinsel terapi uygulanmasını gerektirmektedir. Tedavi süresince ağırlıklı olarak bilişsel terapi ve çiftlerin birlikte katılım sağlaması gereken çift terapisi tekniği uygulanmaktadır. Sorunun sebeplerine göre değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 8-10 seans süren terapiler uygulanarak sorunun çözüme kavuşturulması hedeflenir. Terapi sonrası hekim tarafından önerilen egzersizlerin eksiksiz ve düzenli olarak yapılması da, sorunların daha kısa sürelerde çözülmesini mümkün hale getirmektedir.